yan olarak

yan olarak
adv. laterally

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yan yana — zf. Biri ötekinin sağında veya solunda olarak, birbirinin yanında, birlikte İki karyolayı yan yana koymuşlar, adı olmuş ayrı yatak! M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanlamasına — zf. Yan olarak, yana yatmış biçimde Bir ayağını öteki dizinin üstüne, top namlusu gibi yanlamasına koyardı. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Loups gris — Cet article concerne le groupe armé turc. Pour l animal, voir Loup gris commun. Les Loups gris (Bozkurtlar en turc) est le nom donné aux militants des « Foyers idéalistes » (Ülkü Ocakları en turc), mouvement dont la doctrine principale… …   Wikipédia en Français

  • cicim — is. Ensiz olarak dokunmuş parçaların yan yana eklenmesiyle oluşan, perde veya örtü olarak kullanılan nakışlı ince kilim Bir cicim de getirmiştik; cicimi serdik, oturduk. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hakem — is., Ar. ḥakem 1) Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi 2) Belirli bir konudan iyi anlayan kimse 3) Seçme ve karar verme yetkisi bulunan kimse 4) sp. Karşılaşmaları, yarışmaları… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taç — 1. is., cı, Ar. tāc 1) Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık Tahtlar, taçlar artık tarihe karıştı. 2) Gelinlerin başlarına takılan süs 3) Genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Armenian Genocide — Armenian civilians are marched to a nearby prison i …   Wikipedia

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dip dibe — zf. Yan yana sıkışmış olarak Odunlara karşı bir portakal sandığının üstünde dip dibe oturuyorlardı. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etki — is. 1) Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir Bu etki, genç kuşak konservatuvar mezunlarında yerini daha doğal bir Türkçeye bırakıyor. H. Taner 2) Bir etken veya bir sebebin sonucu Tokadın etkisi kötü oldu. 3) mec …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gamze — is., Ar. ġamze 1) Bazı insanların çenelerinde, yanaklarında doğal olarak bulunan özellikle güldüklerinde daha iyi görülen küçük çukur Böyle gülümsediği zaman ağzının iki yanında iki şirin gamze belirirdi. H. Taner 2) esk. Yan bakış, göz süzme,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”